William Shakespeare (1564-1616): Oyunları ve şiirlerinde insanlık durumlarını dile getiriş gücüyle yaklaşık 400 yıldır bütün dünya okur ve seyircilerini etkilemeyi sürdüren efsanevi yazar, Romeo ve Juliet'de birbirinden farklı pek çok toplumda benzerleriyle karşılaşılan trajik bir ilişkiyi, düşman ailelerin çocukları arasında doğan aşkı ele alır. Romeo ile Juliet'in umutsuz aşkını romantik örgüsünün yarı karanlık örtüsüyle sarmalayan eser, buna rağmen insan ilişkilerini gerçekçi bir anlayışla gözler önüne serer.
Özdemir Nutku (1931-2019): Türk tiyatrosuna büyük katkıları olan eğitimci ve yönetmen Özdemir Nutku, eleştirmen, yazar ve çevirmen olarak da önemli yapıtlar ortaya koydu. Sahnelediği pek çok oyunun yanı sıra, araştırma, inceleme ve çevirileriyle de ödüller kazandı. Ülkemizde olduğu kadar yurtdışında da sahneye koyduğu oyunlar, verdiği ders ve konferanslarla tanınmaktadır.
William Shakespeare'in en sevilen eserlerinden Romeo ve Juliet kitabının konusu, birbirine düşman iki ailenin çocukları arasındaki imkansız aşktır. Ancak Romeo ve Juliet'in aşkları karşısındaki tek engel aileleri değildir; arka arkaya gelen talihsizlikler de onların kavuşmasına engeldir. Yüzyıllardır en çok sahnelenen oyunlardan biri olan bu değerli eseri, henüz okumadıysanız hemen uygun fiyat ve hızlı kargo ayrıcalığıyla sipariş verin.
Stefan Zweig, çok geniş bir psikoloji birikimini eserlerinde bütünüyle kullanmış ender yazarlardandır. Onun dünya edebiyatında bir biyografi yazarı olarak kazandığı haklı ünün temelinde de bu özelliği, yani yazarlığının yanı sıra çok usta bir psikolog olması yatar.
Satranç, Zweig'ın psikolojik birikimini bütünüyle devreye soktuğu bir öyküdür ve bu öykünün baş kişileri, tamamen yazarın biyografilerinde ele aldığı kişileri işleyiş biçimiyle sergilenmiştir.
Zweig ölümünden hemen önce tamamladığı birkaç düzyazı metinden biri olan Satranç'ı kaleme aldığı sırada, karısı Lotte Zweig ile birlikte göç ettiği Brezilya'da yaşamaktaydı. Satranç'ta da, olay yeri olarak New York'dan Buenos Aires'e gitmekte olan bir yolcu gemisini seçmiştir. Bu gemide tamamen rastlantı sonucu karşılaşan üç kişi: yeni dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic, sıradan bir satranç oyuncusu olan anlatıcı ve bir zamanlar çok usta bir satranç oyuncusu olan, ama hayli zamandır satrançtan uzak kalmış bulunan Dr. B., öykünün aktörleridir.
Sun Zi / Sun Tzu (MÖ 6. yy): Yazarın adı Wade-Giles transkripsiyon sisteminde "Sun Tzu", Pin-Yin transkripsiyon sisteminde "Sun Zi" olarak yazılmaktadır. Doğum ve ölüm tarihi tam olarak bilinmemektedir. Komutan ve düşünür olarak ünlenen Sun Zi'nin Savaş Sanatı adlı eseri insanlık tarihinin en eski ve en fazla araştırılan ve tartışılan strateji eseridir. Bütün dünyada sadece askerlik alanında değil, iş idaresi ve kişisel gelişim gibi pek çok alanda da bir strateji klasiği olarak kabul görmüştür.
Pulat Otkan (1942-2014): DTCF Sinoloji kürsüsü başkanlığını uzun yıllar yürütmüş, bunun yanı sıra Japon Dili ve Edebiyatı kürsüsünü kurmuştur. Japon hükümeti tarafından çok az kişiye verilen "The Order of the Rising Sun, Gold Rays With Rossette" nişanı sahibidir. Çin ve Japon dili, kültürü ve tarihi, Orta Asya Türk Tarihi sahalarında araştırmalar yapmış, çok değerli bilimsel eserler vermiştir.
Giray Fidan (1980): Prof. Dr. Pulat Otkan'ın öğrencisidir. Gazi Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Tarihte Türk-Çin ilişkileri, Çin dili, kültürü, tarihi, Sinoloji ve Tibetoloji üzerine araştırmalar yapmaktadır. Türk-Çin ilişkileri, Çin kültürü, tarihi, medeniyeti ve Çin dış siyaseti ile ilgili birçok makale ve kitabı bulunmaktadır.
Lev Nikolayeviç Tolstoy (1828-1910): Anna Karenina, Kreutzer Sonat ve Diriliş'in büyük yazarı Tolstoy, yaşamının son otuz yılında kendini insan, aile, din, devlet, toplum, özgürlük, boyun eğme, başkaldırma, sanat ve estetik konularında kuramsal çalışmalara da verdi. Bu dönemde yazdığı roman ve öykülerinde yıllarca üzerinde düşündüğü insanlık sorunlarını edebi bir kurguyla ele aldı. Tüm zamanların en büyük romanlarından biri ve Tolstoy'un başyapıtı olarak kabul edilen Savaş ve Barış ilk kez 1867-1869 yılları arasında Ruskiy Vestnik dergisinde tefrika edildi. Tolstoy bu eserinde Rus ve dünya tarihinin en önemli olaylarından biri olan, Napolyon'un Rusya'yı işgalini arka plana yerleştirerek, neredeyse akla gelebilecek her insanlık durumunu, onlarca karakterin, onlarca farklı hikayesi üzerinden benzersiz bir ustalıkla resmeder.
Tolstoy'un deyimiyle beş yıllık aralıksız ve insanüstü bir emeğin ürünü olan Savaş ve Barış Hasan Ali Yücel
Klasikler Dizisi'nin 300. kitabı olarak okurlarla buluşuyor.
Victor Hugo (1802-1885): Fransız edebiyatının gelmiş geçmiş en büyük yazarlarındandır. Şiirleri, oyunları ve romanları ile tanınır. Romantizm akımının Fransa'daki temsilcisidir. Edebiyat alanındaki devasa başarılarının yanında politik hayatta da etkin bir rol üstlendi, bu nedenle sürgün cezasına çarptırıldı, cezasını tamamlamasına rağmen İmparatorluk yıkılana dek Fransa'ya dönmedi. İlk kez 1862 yılında yayımlanan Sefiller yazarın Notre-Dame'ın Kamburu ile "din", Deniz İşçileri ile "doğa" konularını işlediği roman üçlemesinin "toplum"u ele alan, en görkemli ayağıdır. Bu destansı roman Fransız toplumundan yola çıkarak, kozmolojik bir bakış ve eşsiz bir duyarlılıkla insanlığa ulaşır. Fantine'in, Cosette'in, Marius'ün, Saint-Denis Sokağı barikatlarının, Paris'in, Javert'in ve Jean Valjean'ın sefaletten sevgiye, felaketten iyiliğe ve karanlıktan aydınlığa uzanan hikayeleri Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi'nin 250. kitabında okurlarla buluşuyor.